Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAŞ) Prototip Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, kaleme aldığı makalelerden oluşan “Başarıya Giden Yolda Prensipler” kitabında gençlere ilham veren önerilerde bulunuyor. Kitaptaki bilgilerin 30 yıllık profesyonel iş ve akademik tecrübeden süzüldüğünü vurgulayan Öztürk, “Her başarının ardında çok büyük emek ve fedakârlıklar vardır. Bu kitapta, başarıya giden yolda izlenmesi gereken temel prensipleri anlatmaya çalıştım” diye konuştu.
TUSAŞ Prototip Genel Müdür Yardımcısı ve Haber Aero yazarı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, yeni çıkan kitabı “Başarıya Giden Yolda Prensipler” hakkında konuştu.
- Türk Havacılık Uzay Sanayii ailesine ne zaman katıldınız?
Türk Havacılık Uzay Sanayii çok büyük bir şirket ve Türkiye’nin gözbebeği. Havacılık ve uzay sanayinde bir numarayız. Projelerimiz ve ürünlerimizle geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Türk Havacılık Uzay Sanayii’ye 2016 yılının sonlarında Strateji ve Teknoloji Yönetimi Başkanı olarak katıldım. O tarihte Strateji ile Teknoloji Yönetim Müdürlüğü olarak iki birimden oluşan bu Başkanlık, zaman içinde büyümeye devam etti. Kurumsal Kaynak Yönetimi ve Kurumsal Gelişim müdürlüklerimiz Başkanlığımıza bağlanırken, teknoloji merkezlerini de içeren İnovasyon Müdürlüğü de bizim uhdemizde kuruldu. Ardından kurulan İstanbul ve Bursa müdürlüklerimiz de bana bağlandı. Bu süreçte farklı birimlere de vekaleten Başkanlık hizmeti verdim. Kısa bir süre sonra Kurumsal İletişim ve Pazarlama Başkanlığına vekalet ettikten sonra Prototip Başkanlığı görevine getirildim. Ar-Ge’nin de eklenmesiyle üretimde ciddi anlamda yer almaya başlayan Başkanlığımız hızla büyüdü ve Genel Müdür Yardımcılığı’na dönüştü. Bu süreçte Akademi Başkanlığına da vekalet ettim. Hâlihazırda Prototip Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürmeye devam ediyorum.
- Prototip birimini anlatabilir misiniz?
Aslında şirketimiz içinde görev tanımı en net birim olduğumuzu söyleyebilirim. Temel görevimiz Türk Havacılık Uzay Sanayii tarafından geliştirilen hava araçlarının prototiplerini üretmek. Hâlihazırda üç önemli prototip üzerine çalışıyoruz: HÜRJET, Milli Muharip Uçak ve ATAK II helikopterimiz. Özgün ürünlerin prototiplerini ortaya çıkaran birim olarak temel önceliğimiz, tasarlanan hava araçlarının en kaliteli ve en hızlı şekilde üretimini sağlamak. Prototip Üretim Operasyonları ve Prototip Montaj Operasyonları olmak üzere iki direktörlüğümüz var. Gerçekten çok büyük, Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek üretim projeleri yürütüyoruz. 400 kişilik kalabalık bir ekibiz ama yeni yılda projelerimizi daha hızlandırabilmek için daha da büyüyeceğiz.
“Üç prototipi yetiştirebileceğimize yürekten inanıyorum”
Prototip üretimi çok kritik bir alan, çünkü süreyle ilgili çok ciddi kısıtlarımız var. Bundan dolayı enerjimizin tamamını üç prototipe verirken süreçleri kısaltacak ve iş verimliliğimizi artıracak adımları da atmaya devam ediyoruz. 18 Mart 2023’ten önce üç prototipi de yetiştirebileceğimize yürekten inanıyorum.
- Eserin ortaya çıkış hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?
Açıkçası kitap yazmak amacıyla yola çıkmadım. Havacılıkla ilgili bir internet sitesi üniversite öğretim üyesi olduğum için benden yazı istedi. Kaleme aldığım yazı çok beğenilince devamı geldi. Sonunda kapsamlı bir yazı seçkisi ortaya çıktı. Belli bir süre sonra çevremden bu yazıları kitap hâline getirmem gerektiğine yönelik istekler gelmeye başladı. Ben de yazıları daha kalıcı hâle getirmenin iyi olacağını düşündüm ve bir kitap projesi üzerine çalışmaya başladım.
“İkinci kitap Ar-Ge ve teknoloji üzerine olacak”
- Bu yazıların bu kadar çok ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?
İki nedeni var. Birincisi, yazıları okuyucuyla konuşuyor gibi kaleme almış olmam çok beğenildi. Önemli bir şirketin Genel Müdürü kitabımı okumuş, bana gelip “Kitabı okurken seninle konuşuyormuşum gibi hissetim” dedi. İkinci olarak… İçerdiği tecrübe yoğunluğunun da okuyucuların hoşuna gittiğini düşünüyorum. 30 yıllık tecrübemi olanca yoğunluğuyla aktarmak istedim. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Türkiye’de yaşadıklarımı, sıkıntılarımı, hissettiklerimi bu kitaba aktardım. Elbette bu yazılarda çok fazla insanın katkısı ve desteği de söz konusu. Alıntı yaptığım sayısız düşünür ve bilim insanı bir yana Türk Havacılık Uzay Sanayii ailesinin de büyük katkısı oldu. Yazıyı ben kaleme alıyorum ama Türk Havacılık Uzay Sanayii’deki çok deneyimli insanların görüşleri sayesinde daha doğru ve derinlikli bir hâl alıyorlar. Beğenildiği ve karşılığını bulduğu için çok mutluyum. İkinci kitabım da yolda. İlk eserim iletişim alanındaydı, ikinci kitabımda ise Ar-Ge ve teknoloji üzerine düşüncelerimi derleyeceğim. “Ar-Ge ve Teknolojiyi Anlamak” adını taşıyacak bu kitap mühendislik alanındaki tecrübelerimin ifadesi olacak. İki ya da üç ay içinde raflardaki yerini alacak.
Ar-Ge ve teknolojiyi doğru anlayabilmek, yüksek teknolojili bir ülke olabilmek için neler yapmamız gerektiğini ele aldım. Hangi adımları atmalıyız? Sürdürülebilirliği nasıl sağlayacağız? Patent ve inovasyon kültürünü nasıl yaygınlaştırabiliriz? Geleceğin teknolojileri, yerlileştirme ve millîleştirme yaklaşımında neredeyiz? Hızlı ürün nasıl geliştirilir? Nasıl iyi bir bilim insanı olunur? Kobiler nasıl yüksek teknoloji ürünü geliştirebilir? Bu ve benzeri çok sayıda soruya yanıt aradığım ilginç bir eser çıktı ortaya.
- Başarının sırrı sizce nedir?
Başarının bir numaralı sırrı sabır gösterebilmektir. Gençlerimizin bu anlamda büyük bir sabırsızlık içinde olduğunu görmek beni üzüyor. Oysa başarılı olabilmek için sabırla mücadele etmek zorundasınız. Elbette bu mücadeleyi ahlâk kurallarına uygun ve dürüstlükle yürütmeliyiz. Hak etmediğiniz bir şeyi talep etmemek, şartlar ne olursa olsun doğrunun yanında olmak, kurallara uymak, birlikte çalışma kültürüne önem vermek de çok önemli. Yorulmadan başarılı olamayacağımızı anlamalıyız. Hayat baştan sona bir öğrenme sürecidir. 30 yıllık tecrübeden hareketle sürdürülebilir olmayan bir sistemin yaşama şansı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Herkes sorumluluk alabilmeli. Laf arasında takım çalışmasına da değindiniz. Gerçekten de takım olarak çalışmak hayatın önemli aşamalarından biridir. Bireysel olarak başarabileceğimiz şeyler oldukça sınırlı. Hayatın her alanında bu böyle. Bilgimizi ya da gücümüzü başkalarıyla birleştirdiğimizde güçlenmeye başlarız. Liderliğin önemini vurgulayarak, saygı ve sevgi çerçevesinde bir takım çalışması kurgulayabilmek belki de her şeyden önemli. Kitapta vurguladığınız bir başka kavram odaklanmak… Odaklanmanın önemini biraz da kendi hatalarımdan hareketle anlatmaya çalıştım. Ne olursa olsun odaklanabiliyorsanız başarılı olabilirsiniz. Benim de gençlik yıllarımda odaklanmakta zorlandığım zamanlar oldu, bunun sıkıntılarını da yaşadım. Havacılık tarihimizin unutulmaz isimlerine baktığınızda bahsettiğim kuralları açıkça görürsünüz. Yılmadan, yorulmadan ve geri adım atmadan mücadeleye devam etmelisiniz. Bu noktada az önce vurguladığım kavram yeniden önümüze çıkıyor: Sabırlı olmak. Sabırla, odaklanarak ve çok çalışarak başarıya ulaşabiliriz. Sanılanın aksine, başarının gizli formülleri ya da kısa yolları bulunmuyor.
- Kitapta Türk Havacılık Uzay Sanayii’nin rolüyle ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
Türk Havacılık Uzay Sanayii’de geçirdiğim dönemi, kendi kişisel serüvenimin ustalık dönemi olarak görüyorum. Burada inanılmaz bir tecrübe edindim. Türk Havacılık Uzay Sanayii’de birçok farklı birimde görev yaptım. Bu kitabı kaleme alırken Türk Havacılık Uzay Sanayii’deki birçok kişinin de katkısı oldu. Yazıları yazarken önerilere açık biriyim. Gerçekten de Türk Havacılık Uzay Sanayii ailesinden çok güzel geri bildirimler aldım, öneri ve görüşler kitabın zenginliğini daha da artırdı.
“Genç beyinlerle büyüyeceğiz”
Prototip, bizim işin mutfağı olarak görülebilir. Bir ürün ortaya koyabilme, ilkleri başarabilme şansımız. Bu nedenle, genç mühendislerimizi ve teknisyenlerimizi ekibimize bekliyoruz. Türk havacılığının geleceğine damga vuracak üç hava aracını biz üreteceğiz. Bundan büyük bir keyif olabilir mi? Ailemize ve Prototip birimine katılan gençlerimiz ürettikleri uçağın gövdesine dokunacak, bir şeyler üretmenin mutluluğunu yaşayacak. (Turkish Aerospace Mag 125. Sayı)
Prof. Dr. Fahrettin Öztürk kimdir ?
Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Dr. Öztürk tüm derecelerini Makine Mühendisliği bölümünden almış olup 1992 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünü birincilikte bitirmiştir. Daha sonra 1996’da University of Pittsburgh, PA, ABD’den Yüksek Lisans ve 2002 yılında Rensselaer Polytechnic Institute, Troy, NY, ABD’den Doktora derecelerini almıştır. Dr. Öztürk, Amerika’da bulunduğu süre içerisinde 3 yıl boyunca General Electric Araştırma Merkezi’nde yarı zamanlı yüklenici mühendis olarak çalışmıştır.
2003 yılından bu yana ülkemizde Otomotiv ve Havacılık Sanayii için çeşitli danışmanlık hizmetleri ve projeler yürütmektedir. Dr. Öztürk Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’den önce sırasıyla Rensselaer Polytechnic Institute (RPI), Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi (eski adıyla Niğde Üniversitesi) ve Khalifa Üniversitesi’nde (eski adıyla The Petroleum Institute (PI)) çalışmıştır. Dr. Öztürk’ün başlıca uzmanlık alanları; Sac Metal Şekillendirme, Malzeme İşlemleri ve Karakterizasyonları, Hafif Malzemeler, Termoplastik Kompozit Malzemeler ve Mekanik Giydirmeli Korozyona Dayanıklı Alaşımlı Borular üzerinedir.
Çok sayıda Dergi Makalesi, Kitap Bölümü, Konferans Bildirileri yayınlamış olup aynı zamanda çeşitli konularda köşe yazıları da yazmaktadır.
“Başarıya Giden Yolda Prensipler” isimili kitabı satın almak için tıklayın
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.