“Uçaklarımızı kullanmaktaki en büyük amacımız insanları ve milletleri birbirlerine yakınlaştırmaktır.” (Huge Junkers).
Bu yazımızda Profesör Hugo Junkers’ın hayat hikayesinden bahsedeceğiz. Makine mühendisi olan Hugo Junkers, Alman havacılığının öncü isimlerindendir. Tek kanatlı uçakların yapısında tamamen metal malzeme kullanımının ilk savunucusudur.
Ülkemizde Junkers ismi duyulduğunda ilk olarak aklımıza 15 Ağustos 1925 tarihinde Türk-Alman ortaklığı olarak kurulan 6 Ekim 1926 tarihinde faaliyete başlayan Tayyare ve Motor Şirketi (TOMTAŞ) gelmektedir. TOMTAŞ ilk anlaşmasını Junkers ile imzalayarak Junkers A-20 uçaklarının montajlarını yapmaya başlamıştır. Fabrikada, 1927 yılının sonuna kadar 30 adet Junkers A-20’nin, 3 adet Junkers F-13’ün üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu ortaklık çeşitli sebeplerden dolayı 28 Haziran 1928’de sonlandırılarak üretim durdurulmuştur. Maalesef çok güzel bir başlangıç çok kısa bir süre içerisinde noktalanmış, Türk Tayyare Cemiyeti Junkers’in hisselerini satın almış, hisselerin devrinden çok kısa bir zaman sonrasında da 27 Ekim 1928’de TOMTAŞ’ın resmen iflası açıklanmıştır. Türk Tayyare Cemiyeti de hisselerini 1930 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na devretmiş, fabrika kısa bir süre bakım-onarım faaliyetlerine devam etmiştir. Hemen sonrasında 1931 yılında, fabrika Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Hava Müsteşarlığı tarafından yeniden açılıp “Kayseri Tayyare Fabrikası” adını alarak yoluna devam etmiştir. Kayseri Tayyare Fabrikası’nda 1950 yılına kadar çeşitli lisanslar altında toplamda 160 uçak üretilmiştir. Fakat ülkemizin 1948’den itibaren Marshall Planı kapsamında dış kaynaklardan yararlanmaya başlaması ile diğer birçok sektör gibi havacılık sektörüde olumsuz etkilenmiştir. Önce üretim durdurulmuş sonra da fabrika 1950 yılından itibaren sadece bakım ve idame işlerinden sorumlu olmak üzere “2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi” olarak kullanılmaya başlanmış olup günümüzde de bu kapsamda faaliyetlerini sürdürmektedir.
Hugo Junkers 3 Şubat 1859’da Prusya Krallığında Louise ve Heinrich Junkers’ın oğlu olarak Mönchengladbach yakınlarındaki Rheydt’da dünyaya geldi. Prusya, Baltık Denizi’nin güneydoğu bölgesinin kıyı kesimlerine verilen isimdir. Prusya Krallığı ise Kuzey Almanya’da 1713 – 1867 yılları arasında varlığını sürdüren bir Alman devletidir. Babası dokuma fabrikası sahibi zengin bir iş adamıdır.
Hugo Junkers liseyi bitirdikten sonra 1878’de Berlin Üniversitesi’nde mühendislik eğitimine başladı. 1881’de Aachen’e taşındı ve çalışmalarına Rheinisch-Westfalische Hochschule Aachen’de devam etti. Öğrenimini Mayıs 1883’te tamamlayarak makine mühendisi olarak mezun oldu. Aynı yıl Hugo Junkers, babasının Rheydt’teki tekstil şirketinin teknik yönetimini devraldı. 1885 yılına kadar Aachen’de birçok makine imalatı şirketinde çalıştı. 1890’da Oechelhauser ve Junkers, gaz motorları için deneysel bir laboratuvar olan Dessau’da Versuchsanstalt für Gasmotoren von Oechelhaeuser & Junkers şirketini kurdu. Junkers, gaz motorlarının geliştirilmesi faaliyetlerini devralırken, Oechelhaeuser bu geliştirme için gerekli finansal desteği sağladı. Versuchsanstalt für Gasmotoren, Hugo Junkers’ın ilk şirketiydi. Deneylerinde büyük ölçekli bir gaz motorunun geliştirilmesi çalışmalarına odaklandı. 1892 yılında büyük ölçekli karşı pistonlu motorların ilkini tamamladı. Bu başarılı çalışmaların ardından Hugo Junkers ve Wilhelm Oechelhaeuser, Nisan 1893’te ortaklıklarını sonlandırdılar.
Junkers Eylül 1897’de “RWTH Aachen’in mekanik teknik laboratuvarları profesörü” oldu. Junkers & Co’nun (ICO) sorumluluğunu ise Herrmann Schleissing’e devretti. 31 Mart 1898’de Profesör Hugo Junkers, Therese Bennhold ile evlendi, 12 çocuğu oldu. En küçük kızı 1920’de dünyaya geldi. Sonraki yıllarda, Profesör Junkers’ın Aachen laboratuvarlarında geliştirdiği birçok ürün ticarileştirme için Dessau’daki Junkers & Co.’ya transfer edildi. Junkers, 1911’in sonuna kadar RWTH Aachen’da profesör olarak kaldı.
1906’da Hugo Junkers ilk kez uçak tasarım problemleriyle karşı karşıya kaldı. O yıl Hans Reissner, Aachen Üniversitesi’nde teknik mekanik profesörü oldu. Reissner çalışmalarında aerodinamik problemlerine odaklandı. Uçak tasarımı konusunda da çalıştı. Yapım teknikleri ve laboratuvar desteği almak için Hugo Junkers ile temasa geçti. 1908’de Reissner kendi uçağını inşa etmeye karar verdi. Hugo Junkers, Reissner ile birkaç üretim yaklaşımını tartıştı ve sonunda ikisi de tamamen metal bir uçak inşa etmeye karar verdiler.
Hugo Junkers, ilk zamanlarda ısı kazanları, radyatörler ve su ısıtıcıları üretiyordu. Ayrıca 1895’te kurduğu Junkers & Co. adlı fabrikasında sıcak su sağlamak ve evleri ısıtmak için gazlı cihazlar da üretti. Daha sonra 50’li yaşlarda uçak üretim işine girdi ve 1910 yılında bir Alman kasabası olan Dessau’da uçak fabrikası kurdu. Aynı yıl uçak kanat tasarımının patentini aldı ve tek kanatlı tamamen metal olan J-1 Blechesel (“Sheet Metal Donkey, Sac Metal Eşek”) uçağını Junkers & Co firmasında üretti. Bu uçak, tamamen metal malzemeden yapılan ve başarılı olan ilk örnekti. J-1 ile Ocak 1916’da birkaç deneysel uçuş gerçekleştirildi. Uçağın tavan hızı 173 km / saat idi. Bu hız değeri ile J-1 uçağı o tarihlerde dünyanın en hızlı uçaklarından biri oldu. Tamamen metal yapısı sayesinde uçak, bu dönemde geleneksel tekstil kaplı uçaklara göre, özellikle yerden silahlı saldırılara karşı pilota daha fazla güvenlik sağladı. Junkers, 1918’de Fokker ile iş birliği yaparak yaklaşık 400 adet askeri uçak üretti. 1919’un başlarında Junkers ve Fokker birbirinden ayrıldı. Hugo Junkers, ortak uçak şirketini devraldı ve adını Junkers Flugzeugwerke AG olarak değiştirdi. Daha sonra yolcu uçaklarına yöneldi ve bu alanda çalışmaya başladı. Kasım 1918’de tasarlanan Junkers F “Anneliese” den, tamamen metal yapıya sahip ilk Junkers olan, alçak ve tek kanatlı nakliye uçağı F-13 geliştirildi. Uçak ilk uçuşunu 25 Haziran 1919’da Dessau’da yaptı ve yolcu taşımacılığının geliştirilmesini büyük ölçüde kolaylaştırdı. Bu uçak daha sonra yolcu uçağına dönüştürüldü. Hugo Junkers, 1919 yılında Dessau’da Junkers Flugzeugwerke AG (Uçak Fabrikaları AŞ) şirketini kurdu. Bu şirket, Alman hava kuvvetleri Luftwaffe’ye II. Dünya Savaşı boyunca uçak üretti.
Junkers F-13 uçağı ilk kapalı yolcu kabinine sahip, 4 kişilik, tamamı metal gövdeli bir uçak olup Almanya’da sivil havacılık dönemini başlattı. Bu uçak sayesinde tüm kıtalara hava yoluyla seyahat etmek mümkün oldu. Aslında Junkers F-13, tüm modern uçakların anasıdır. Bu uçaktan 1919 ile 1932 yılları arasında son derece yüksek bir sayı olan 322 adet üretildi ve tüm dünyada kullanıldı. Ürünlerinin satışını güvence altına alabilmek amacıyla, Junkers bir havacılık şirketini de işletti. 1923’te kurulan Junkers Luftverkehr (hava taşımacılığı) 1926’da Aero-Lloyd şirketiyle birleşerek Deutsche Lufthansa AG oldu. 1920’li yılların sonunda Alman uçak üretiminin yaklaşık olarak üçte biri Junkers tarafından gerçekleştiriliyordu. Halihazırda faal olmayan bu uçaklar müzelerde sergilenmektedir.
İlk dizel uçak motorunun tasarlanması ve tek motorlu uçaklardan çok motorlu uçaklara geçilmesi havacılık sektöründe teknik gelişimi hızlandırdı. 1930’da üretilen G-38, kargo bölümü ve yolcu kabinleri kanatların altına alınan dünyanın en büyük uçağı idi. 1931 yılında üretilen üç motorlu Ju-52, Lufthansa’nın standart uçağı haline geldi. Junkers’ın fabrikalarında üretilen ve satılan Ju-52 uçağı 1945’ten önce en çok kullanılan yolcu uçağıydı.
Naziler 1933’te iktidara geldiğinde, Junkers’tan ve iş yerlerinden Almanya’nın yeniden silahlanması için yardım talep ettiler. Hugo Junkers teklifi reddetti. Bunun üzerine Naziler, vatana ihanet gerekçesiyle hapis tehdidinde bulunarak şirketlerinden tüm patentlerinin ve pazar paylarının mülkiyetini talep ettiler. Bu sebeple 1933 yılında Hugo Junkers görevinden istifa etti. Ev hapsine alındı. Junkers istifa ettikten sonra, Junkers şirketi II. Dünya Savaşı sırasında ilk turbojet motorlardan birini tasarladı ve savaş sırasında Alman hava gücünde önemli bir rol oynadı. Fabrikalar Nazi’ler tarafından devasa askeri üretim tesislerine çevrildi. Stuka adı altında bilinen Ju-87 tipi bombardıman uçakları bu fabrikalarda üretilen ve en çok tanınan ürün oldu. Devamında çift motorlu çok amaçlı bombardıman uçağı Ju-88’de tasarlanıp üretildi. Nazi kontrolü altında olan şirket İkinci Dünya Savaşı’nın en başarılı Alman savaş uçaklarından bazılarını üretti.
Hugo Junkers 3 Şubat 1935’te 76. doğum gününde Gauting, Münih’deki evinde hayatını kaybetti. Kabri Münih Waldfriedhof’tadır. 1976 yılında Uluslararası Hava ve Uzay Onur Listesi’nde yerini almıştır. Havacılık tarihinin önemli aktörlerinden ve unutulmazlarından birisidir.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.