Uçakla seyahatler yılda 5 milyar yolcu seviyesine ulaşmış durumda. Pandemi benzeri bir hadise yaşanmazsa 4-5 yıl gibi kısa bir sürede 7 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu hızlı gelişimi iyi yönetmek, avantajlarından faydalanmak isteyen havacılık endüstrisi ve bileşenleri de elbette çeşitli hazırlıklar yapıyorlar. Bu sebeple yolcular, havayolları ve havalimanları ile ilgili birçok anket hazırlanıyor.
Havacılık endüstrisine yönelik yapılan anketlerin en önemlisinin ise Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA), her yıl 200 ülkeden 10 binin üzerinde kişiyle yaptığı “Küresel Yolcu Anketi” olduğunu söyleyebiliriz. Anket sonuçlarına göre yolcular havalimanlarında esneklik, şeffaflık, hız ve rahatlık istiyorlar. Daha sorunsuz bir seyahat için havalimanına ulaşmadan önce biyometrik kimlik doğrulama sistemini kullanarak seyahat süreçlerini önceden tamamlamayı arzu ediyorlar. Neticede ankete yansıdığı üzere öncelikli konu; seyahatteki süreçlerin ve teknoloji kullanımının sürekli geliştirilmesi.
Yolcuların öncelikli talepleri şöyle:
-Seyahatten önce online vize işlemi,
-Kuyruksuz güvenlik geçişleri,
-Bagajların hızlı teslimatı ve bagaj takip,
-Uçağa, otobüs kullanmadan, körükten binmek ve el bagajı taşıma kolaylığı,
-Transit uçuşlarda kontrollerin esnetilmesi ve havalimanında bagaj bırakma imkanı sağlanması.
Rezervasyon alışkanlıkları değişiyor
Ankette katılan yolcuların yüzde 68’i seyahat öncesinde hız ve kolaylığı, yakın havalimanlarını tercih ederek uyguluyormuş. Hız ve kolaylığı yolcuların yüzde 33 seyahat zamanını en aza indirmek, yüzde 25’i ise en uygun bilet fiyatını bulmak için istiyormuş.
Ankette yolcuların yüzde 71’inin rezervasyonlarını mobil uygulama üzerinden yaptığı ortaya çıkmış. Bunlardan yüzde 53’ünün havayolunun web sitesi veya uygulaması üzerinden yaparken, yüzde 16’lık bir kısım ise rezervasyonunu insan etkileşimiyle gerçekleştiriyormuş.
Yolculardan yüzde 32’si seyahat öncesi tüm seyahat bilgilerinin tek bir yerde toplanmasını istiyor. Ödeme işlemlerinde ise yolcuların 79’u kredi kartı ve banka kartı tercih ederken, yüzde 20’si dijital cüzdan, yüzde 7’lik bir kısım anında ödeme çözümlerini kullanıyor.
Uçağa binişler sorun olmasın
Yolculardan yüzde 70’i sadece el bagajıyla seyahat ettiklerinde biniş kapısına 30 dakika veya daha kısa sürede varmak istiyor. Yüzde 74’lük bir kısım kayıtlı bagajla seyahat ettiklerini söyleyerek bu sürenin 45 dakikanın altında olması gerektiğini belirtmiş.
Ankete katılanlardan yüzde 85’i havalimanındaki süreçlerin hızlanması için pasaport, vize gibi verilerini kalkıştan önce yetkililerle paylaşmaya istekli olduklarını belirtmiş. Yüzde 89’u da güvenlik taramasını hızlandırmak için güvenilir bir seyahat programıyla ilgilendiğini, kendini ona göre hazırladığını ifade etmiş.
Yolcuların yüzde 45’i havalimanına varmadan pasaport (göçmenlik) işlemlerinin tamamlanması gerektiğini düşünürken, yüzde 36’lık bir kitle de biniş işlemleri (check-in) konusunda aynı düşünceye sahip olduğunu açıklamış. Ayrıca, yolcuların yüzde 70’i önceden yapılabilmesi halinde bagajların teslimini yani check-in işlemini yaptırma olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylemiş.
Biyometrik geçiş ağırlık kazanıyor
Seyahat edenlerin yüzde 46’sı havalimanı süreçlerini biyometrik tanımlama kullanarak deneyimlemiş. En yüksek kullanım giriş ve çıkışlarda, pasaport yani göçmenlik kontrol noktalarında yüzde 43 oranında görülmüş. Kullanıcıların yüzde 84’ü bu teknolojiden memnun kalmış. Yolcuların yüzde 75’i geleneksel pasaportlar ve biniş kartları yerine biyometrik kullanmayı tercih etmiş.
Yolcuların yüzde 50’si veri koruması konusunda endişeli olduğunu söylerken, yüzde 39’u verilerinin güvenliğinden emin olmaları durumunda biyometrik çözümlere daha açık olacaklarını söylemiş.
Gençler dijital uçuyor
25 yaş altı yolcular seyahatlerini iyileştirmek için teknolojiyi kullanmada çok daha proaktif davranıyorlar, ancak güvenlik konusunda güvence istiyorlar. Genç yolcuların yüzde 51’i ödeme için dijital cüzdanları kullandığını belirtmiş. Bu oran küresel ortalama olan yüzde 20’nin çok üzerinde…
Gençlerin yüzde 90’ı rezervasyon, ödeme, havalimanı navigasyonu, dijital cüzdan, pasaport ve sadakat kartlarına sahip bir akıllı telefon kullanmaya ilgi göstermiş ve bu oran yüzde 77 olan küresel ortalamayı geçmiş. Öte yandan 56-75 yaş aralığındaki kişilerin yüzde 43’ü geleneksel pasaport ve biniş kartları yerine biyometrik verileri tercih etmiş.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.