Uzun zamandır farklı yerlerde havacılık alanında konferanslar vermekteyim. Yoğun ilgiyle karşılaşmakta ve özellikle motor konusunda çok fazla soruya muhatap olmaktayım. “Bu hava aracının motoru yerli mi?”, “Yerli motoru ne zaman göreceğiz?”, “Motoru yapıyor muyuz?” gibi sorular en sık karşılaştığım sorular arasında. Tabiki ülkemizde motor konusunda çalışmalar var. Konunun önemi devletimiz tarafından çok iyi anlaşılmış durumda ve gerekli çalışmalar çok uzun zaman önce başlatıldı. Bugün burada ilk yerli ve milli motorumuz olan insansız hava araçları (İHA) için TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) tarafından tasarlanıp üretilen ve seri üretimi başlamış TEI-PD170 motorumuzla ilgili son gelişmeleri sizlerle paylaşacağım.
Bilindiği üzere, pistonlu motorlar yüz yıldan fazla bir geçmişe sahip olup otomotiv endüstrisi dâhil birçok sektörde yaygın olarak kullanılmaktadır. TEI’nin geliştirdiği turbodizel pistonlu motor ise havacılık için özel olarak tasarlanmış 45 bin fit irtifaya çıkabilmektedir. Diğer motorlardan farkı buradan gelmektedir. Ayrıca kendi güç sınıfında, dünyada rakibi yoktur. Çıkılan yükseklik, sağladığı güç ve ömür anlamında benzer motorların çok ilerisindedir. Bu önemli başarı nasıl elde edildi? Biraz bu gelişmeleri tarihsel olarak irdeleyelim.
Günümüzde İHA’lar sivil ve askerî havacılık olmak üzere pek çok farklı alanda kullanılmaktadır. Keşif ve gözlemden arama-kurtarma operasyonlarına, yakın hava desteği sağlamaktan savunma ve taarruz görevlerine kadar geniş bir yelpazede, oyun değiştirici hava unsurları olarak görev yapmaktadırlar. Gelişen teknoloji ve üretim yetenekleri sayesinde, İHA’ların operasyonel maliyetleri de giderek azalmaktadır. Bu da onları, özellikle askerî alanda büyük fark oluşturan bir teknoloji hâline getirmektedir. Ülkemiz son yıllarda bu ihtiyacı millî imkânlarla karşılamak için önemli adımlar attı ve dünyada İHA denildiğinde akla gelen ve dikkatleri üzerine çeken ülke konumuna ulaştı. Yalnızca platformların değil başta motor olmak üzere, İHA’ların alt sistemlerinin de yerli ve millî imkânlarla geliştirilmesi üzerine T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) himayelerinde yürütülen onlarca projeyle Türkiye, kendi geliştirdiği İHA’larını yine kendi ürettiği yerli ve millî havacılık motorlarıyla göklerle buluşturmayı başardı. Bu alanda dünyadaki sayılı ülkeler arasına girdi.
Ülkemizin İHA motorları ile ilgili en önemli kilometre taşı, SSB’nin “Operatif İHA Motor Geliştirme Projesi”ni, 2012 yılı Aralık ayında TEI ana yükleniciliğinde başlatmasıyla geçildi. Proje ile orta irtifada uzun süre uçabilen (Medium Altitude Long Endurance, MALE) İHA’lar için ilk millî turbodizel havacılık motorunun geliştirilmesi amaçlandı. Bu dönem, ülkemizin havacılık tarihindeki motor yol haritası için oldukça kritik bir aşamanın başlangıcı niteliğinde olup, kendi motorunu yapmaya cesaret gösteren bir iradenin sonucu olarak Türk havacılık tarihindeki yerini aldı.
TEI-PD170 kapsamında yürütülen yoğun mühendislik, imalat ve test süreçlerinden sonra 30 Ocak 2017 tarihinde ilk ateşleme yapıldı ve tarihimizde ilk kez yerli bir havacılık motorumuz çalıştırıldı. Bu çalıştırma anında orada olan mühendislerimizin duyguları ancak yeni bebek sahibi olan bir bireyin yaşadıklarıyla anlatılabilirdi. Bu yoğun emeğin üzerine çalışmalar süratle devam etti, zira Türkiye’nin özgün platformları için kendi motorlarına çok acil ihtiyacı olduğu biliniyordu. Çeşitli yer testlerinin ardından 3 Kasım 2017’de ilk TEI-PD170 motoru TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’ye teslim edildi. Platform entegrasyon çalışmalarının tamamlanmasını takiben, -10 derece sıcaklıkta ve zorlu hava koşullarında yerli motorumuz 27 Aralık 2018’de ANKA ile ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu uçuş, Türk havacılık tarihine gururla atılan bir diğer önemli imza oldu. TUSAŞ’ın ANKA platformundan sonra AKSUNGUR platformu için de TEI-PD170 motoru seçildi. TEI-PD170, AKSUNGUR ile ilk uçuşunu ise 4 Ekim 2021’de gerçekleştirdi. TUSAŞ’ın dışında, BAYKAR da Bayraktar TB3 platformu için TEI-PD170 motorunu tercih etti ve 2023 yılı içinde uçuşlarına başladı. Halihazırda TEI-PD170 farklı platformlarda yüzlerce uçuş saati biriktiren bir motor olarak güvenle yoluna devam ediyor. Şu ana kadar hiçbir sorun yaşanmadan uçuşlar yapılmakta ve motorumuz oldukça iyi performans göstermektedir.
Bu yolda akla gelen pek çok soru olmakla birlikte bize en çok sorulan sorular diğer özgün ürünlerimizde olduğu gibi TEI-PD170 için de çok benzer. Bizim en çok duyduğumuz ve en çok cevapladığımız sorular, “Peki, bu motor ne kadar yerli?”, “Bizim geliştirdiğimiz parçalar var mı?”, “Motor parçalarını yapıyoruz ama yazılım peki, onu da biz mi yapıyoruz?” şeklinde karşımıza çıkıyor. Açıkça söylemek gerekirse bu tip sorularla karşılaşmaya oldukça alışığız. Tamamen yerli ve millî olarak geliştirilen TEI-PD170, üretim ve donanım olarak da %90’ın üzerinde bir yerlilik oranına ulaşmıştır. Hem mekanik parçalar, hem de tüm yazılım ve o yazılımın çalıştığı elektriksel donanımlar yerli ve millîdir. “Gücü peki?”, “Gücü konusunda nasıl bir durumdayız?”. TEI-PD170, hiç güç kaybetmeden 20 bin fit irtifaya kadar çıkabilen ve 45 bin fit tavan irtifaya sahip bir motordur. Modeldeki 170 rakamı motorun ürettiği gücü yani 170 beygir gücünü (horse power, hp) ifade etmektedir. Dünyadaki rakiplerine kıyasla sahip olduğu yüksek güç/ağırlık oranı ve üstün yüksek irtifa kabiliyeti ile öne çıkan TEI-PD170, sahip olduğu özel tasarım iki kademe turboşarj sistemiyle de dikkat çekiyor. Başka bir İHA motorunda bu performans değerlerini elde etmenin şu an için mümkün olmadığı sektörce bilinmektedir. Ayrıca EASA CS-E sivil havacılık standardına uygun olarak kalifiye edilen TEI-PD170, yedekli motor kontrol sistemine ve özgün bir kontrol yazılımına sahip. Yani emniyet ve güvenilirlik konusunda da sağlam bir mimari mevcuttur.
TEI-PD170; günümüzde 3 farklı platforma güvenle güç veren, yalnızca Türkiye’nin değil MALE sınıfı İHA sahibi tüm ülkelerin ilgisini çeken bir havacılık motoru konumundadır. AKSUNGUR ile millî bir havacılık motoruyla ulaşılan en uzun uçuş saati olan 45 saate, Bayraktar TB3 ile ise millî bir havacılık motoru ile ulaşılan en yüksek irtifa olan 36.310 fit yüksekliğe ulaşılmıştır. Bu iki platform ile toplamda 1300 (bin üç yüz) saatin üzerinde uçuş gerçekleştirilmiş ve testler aralıksız devam etmektedir. TEI-PD170 motorumuzun ilk ihracatı, 2024 yılı başında gerçekleştirilmiş olup farklı ülkelerle görüşmeler de devam etmektedir. Havacılık alanında motor da ihraç edebilen bir ülke konumuna yükselmek tarihi bir başarıdır. Devamının geleceğinden emin olduğumuz bu başarının ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bazen kendi geliştirdiğimiz sistemleri çok kolay eleştiriyor ve eleştirirken de neleri başardığımızı göz ardı edebiliyoruz. TEI-PD170’in eleştiri götürmeyen büyük bir başarı hikâyesine sahip olduğu aşikâr. Bu başarının Türk mühendislerinin elinden çıkması, motorumuzun tamamen yerli ve millî olarak geliştirilmiş olması da bizleri hem gururlandırıyor hem de bu başarıyı taçlandırıyor. Biz TEI-PD170’in başarılarını ve diğer yeni motorlarımızı takip etmeye, sizleri de bu gelişmelerden haberdar etmeye devam edeceğiz. Mühendislerimiz inanç, azim ve kararlılıkla yollarına devam edecektir. “Hainlere inat daha çok çalışacağız daha çok üreteceğiz!” Güçlüyüz, kararlıyız ve gözümüz yükseklerde.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.