Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (SAHA İstanbul) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, “Milli teknoloji hamlesi olarak adlandırdığımız yüksek teknoloji ve savunma sanayi yatırımları geleceğimiz adına en önemli garantimizdir” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, Bloombergt HT televizyonunda katıldığı program Türkiye’nin yüksek teknoloji ve savunma sanayisindeki millileşme hamlesini anlattı. Haluk Bayraktar, Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul’un, 353 üyesiyle kendini Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sağlamaya adadığını söyledi. Bundan 20 yıl önce savunma sanayisinin kendi içine kapalı, özel sektör firmalarının girmesinin zor olduğu bir alan olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“SAHA İstanbul ile hedefimiz dinamik olan özel sektör firmalarımızı savunma sanayine entegre etmek. Üyelerimizin hali hazırda yürüyen yerlileşme ve millileşme programlarına destek vermelerini sağlıyoruz. Üyelerimizin elektronik, yazılım, kompozit malzemelerden talaşlı imalata kadar farklı konularda çok özel kabiliyetleri var. Savunma sanayi tüm bu sektörleri kapsıyor. Hedefimiz tüm bu firmaları savunma sanayinin içine katmaktır. SAHA İstanbul üyeleri arasında farklı bir sinerji var. Herkes birbirinin problemiyle, derdiyle dertlenince çok güzel bir sinerji ortaya çıkıyor. Bir araya gelip konsorsiyum kurarak yaptığımız çok güzel projeler var. SAHA İstanbul, savunma sanayisindeki başarımızı arttırmak için çok güzel bir oluşum.”
Türkiye 15 yılda büyük atılım yaptı
SAHA İstanbul üyeleri arasında yerli ve milli savunma sanayi hamlesi adına çok güzel başarı örnekleri olduğunu anlatan Bayraktar, “Savunma sanayisinde ihracatın ciddi bir yükseliş grafiğinde olduğunu ve ciroların da ciddi anlamda arttığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, Türkiye’nin son 15 yılda savunma sanayisinde ciddi bir atılım içinde olduğunu belirterek, “Bundan 15 yıl önce yerlilik oranları yüzde 20’lerdeydi, şimdi yüzde 60’ı geçtik. Proje sayısı da ciddi anlamda arttı. Bundan 10 yıl önce savunma sanayisinde 300 proje yürütülürken, şu anda 600’ün üzerinde proje yürüyor. Son dönemde ana platform projelerinde, insansız hava araçlarında, milli gemide, eğitim uçaklarında, radar ve elektronik projelerinde başarı örneklerinin ortaya çıkması sektörün derinleşmesine katkı sağladı. Ana platformlardaki başarıların alt katmanlara yayılması, özel sektörün buraya entegre olması, buraya hizmet ve iş üretir hale gelmesi kritik önem arz ediyor. Hem maliyet etkin hem de rekabete açık alanlar olması nedeniyle çok büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Milli üretim diğer sektörlere de yayılmalı”
Bayraktar, savunma sanayisinin son 15 yıldaki başarısının örnek teşkil ettiğini vurgulayarak, bu başarıyla birlikte milli ve özgün üretim modelinin diğer sektörlerde de yayılması gerektiğini kaydetti. Türk savunma sanayisinin ihracattaki artışına da dikkati çeken Haluk Bayraktar, şunları aktardı:
“Savunma sanayisinde başarı örnekleri ortaya çıktıkça, geliştirilen yeni teknolojiler TSK, emniyet teşkilatımız ve jandarma bünyesinde kullanıldıkça ihracat potansiyelimiz de artıyor. 2018 yılında savunma sanayisinde 2,1 milyar dolar gibi yüksek bir ihracat rakamı yakalandı. Bundan 10 yıl önce bunun yarısı bile değildi. Her yıl ortalama yüzde 10 artış ile Türkiye’nin savunma sanayi ihracatında bir ivme var. Ayrıca cirolar her yıl yaklaşık yüzde 9 oranında büyüdü. Bu ivmenin daha da artacağına inanıyorum. Türkiye olarak geleceğin teknolojilerine, kritik teknolojilere, katma değeri yüksek ürünlere, bağımsızlığımız açısından stratejik önem taşıyan alanlara yatırım yapmamız ve bunu sistemli ve programlı bir şekilde gerçekleştirmemiz gerekiyor. Milli teknoloji hamlesi olarak adlandırdığımız yüksek teknoloji ve savunma sanayi yatırımları geleceğimiz adına en önemli garantimizdir. Bunun sonuçlarını da bir anlamda ihracat rakamlarıyla görüyoruz.”
“GSMH’deki savunma sanayi payı düştü”
Bayraktar, Türkiye’nin kalkınmasında ve gelişme hamlesinde şu an en kritik konunun yüksek teknoloji alanında atılan adımlar olduğuna işaret ederek, son yıllarda sanılanın aksine Türkiye ekonomisinde savunma sanayine ayrılan payın azaldığını bildirdi. Bayraktar şöyle devam etti:
“GSMH içinde son 15 yılda savunma sanayisine ayrılan pay düşme eğiliminde. 2002 yılında savunma sanayine ayrılan pay yüzde 4 iken, şu an yüzde 2,2’lerde. Şu anda aslında bütçemizin daha azını savunmaya ayırıyoruz. Savunmadaki başarı örnekleri ve gündemdeki yerini artırıyor. Bunun nedeni aslında şu, yerli katkı artıyor. Yerli katkı arttıkça daha maliyet etkin ve daha düşük maliyetli işler yapılmış oluyor. Savunma öyle bir alan ki yerlileştikçe hem ülkenin ekonomisine yerli katkı ve cari açığı düşürme yönüyle hem de daha az maliyetle daha çok sistem tedarik edilmiş oluyor. Bizim yerlileşme ve Milli Teknoloji Hamlesi adına yaptığımız her şey çarpan etkisiyle ülke ekonomisine katkı sağlıyor.”
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.